22 Nisan 2013 Pazartesi

Fakir ama Gururlu...Pride and Poor =)


Uzun süre sonra merhabalar,

Bugün size ne haldeyim, neler oldu?, neydim ne oldum? dan bahsedeceğim. Bildiğiniz üzere önümde 100 metre engellisi gibi bir tez var. Uzun süredir yazamamamın nedeni tez olsa da, doğru düzgün bir arşın ilerleyemedim. Sebebi de tez dışındaki iş hayatının verdiği cinnet hali. Malum tez hocam dışında iki hoca daha var asistanlığını üstlendiğim ama birine zaten hiç bir yararım dokunamıyor,  diğeri sağolsun. Diğeri öyle bir diğeri ki sizi sizden bedavaya alır, geri size %100 zamla verir ruhunuzu =) Neyse kıssadan hisse tez dışında uğraştığım başka başka nahoş şeyler de var. Gelelim hazırlıklara...


Varan I:(En büyük varan bu şimdilik =) başkaları başka zamana...) Ev tutuldu =) Bir önceki posttan bu konuda nasıl bir manyak olduğumu az biraz anlamışsınızdır. Ev çok önemli bir mihenk taşı benim için. E tabi eşşek kadar olmama rağmen hala aileyle yaşamamın payı oldukça büyük. Sonunda aradık taradık, arşın arşın sahibinden.com'lar mı dersiniz hurriyetemlak mı anasayfamız olmadı...yüzbinlerce eve baktım, baktık...Şu an işten ayrılsam dünyanın en iyi emlakçısı olurum. Hangi ev nerede, ne kadar eder? 5 ay içinde çözdüm. Gelelim sonuç kısmına İstanbul o kadar pahalı bir şehir ki, özellikle de adı çıkmış semtlerde astronomik rakamlarla karşılaşmaya hazır olun. 



Hayır uzay mekiği kiralamıyorsunuz ki, altı üstü 3 oda bir salon. Sonra bir de inşaat sektörünün içinde olduğumdan ne nedir de iyi bildiğimden şoklar içindeydim. Önümüzde iki seçenek vardı ya ismi-cismi belli ve popüler olmuş 4 cephesi çeşit, çeşit apartman manzaralı, tuzun bittiğinde karşı komşudan önce karşı apartmandan isteyebileceğin iç-içe sımsıcak!!! bir evde oturacaktık...ya da az biraz daha verip çokta bilinmeyen ama benim için, içimi okkayla ferahlatacak bir ev de oturacaktık...Nasıl olsa iki tarafta da kira havaya gidiyordu, ödenecek farkla da ne köy olurdu, ne kasaba...ama şimdi o farktır ki beni böyle meteliksiz kılan =) E, o zaman nasıl olsa sadece 1 buçuk sene oturacaktık...Biz de ikinci tercihi seçtik ve evimizi tuttuk =) AMAAAA.....=) başlıktan da anlayacağınız üzere tuttuk ama iki mühendis olarak sanırım soğan ekmek yiyerek oturacağız. Ne kadar mantıklı kın-kanat geçinmek derseniz hıh derim hiç önemli değil =) Bu da gururlu olan kısmım =) Artık FAKİR BİR GELİN statüsündeyim ama çok içime sinen, çok güzel bir evde oturan fakir gelin. Değer mi? Aşağıda salonun manzarasından bir parça paylaşıyorum...Siz karar verin...



(Resimler internetten alıntıdır. Son resim tuttuğumuz evin hava resmidir, artık kısmen bizim sayılır paylaşmayınız =) Ayrıca bir sonraki post İstanbul Film Festivali ve ondan sonraki postta Nişanla ilgili olacaktır...Ondan sonraki de çeyiz vol.2 olacağından heyecanla beni izleyiniz. =)